Kırmızı Başlıklı Kız

13 Aralık 2010 Pazartesi
                    Kırmızı Başlıklı Kız Resimleri
Bir zamanlar küçük bir kız varmış. Annesi ona üzerinde kırmızı başlığı olan bir pelerin almış. Kız bu pelerini çok seviyormuş ve nereye gitse onu giyiyormuş. Bu nedenle de herkes ona Kırmızı Başlıklı Kız diyormuş.
       Bir  gün  “Kırmızı Başlıklı Kız!” diye seslenmiş kızın annesi. “Büyükannen hâlâ hasta. Hadi giyin de, ona yaptığım şu çöreği götür.”
       Kırmızı Başlıklı Kız da elbisesini giymiş, üzerine kırmızı başlıklı pelerinini  geçirmiş, başlığı çenesinin altında sıkıca bağlamış ve yola çıkmış.
       “Tavşan  Ormanı’ndaki  yoldan   ayrılma  sakın!”  diye  seslenmiş  annesi  arkasından.
(Ormanın adı Tavşan Ormanıymış, ama içinde uzun zamandır bir tek tavşan bile  yokmuş - neden olmadığını birazdan öğreneceksiniz.)
       “Ayrılmam anne,” demiş Kırmızı Başlıklı Kız.
       Tam  ormana  girmiş, birkaç adım atmış ki, çalılıkların arasından bir ses duymuş. Yola birden  bir  kurt   fırlamış.  Kırmızı  Başlıklı  Kız  korkusundan  az  kalsın  elindeki  sepeti düşürüyormuş. Fakat kurt hiç de öyle düşmanca görünmüyormuş. “Nereye böyle küçük kız?” diye sormuş kurt.
       “Büyükanneme gidiyorum,” demiş Kırmızı Başlıklı Kız. “Tavşan Ormanı’nın sonunda ki ilk ev. Büyükannemin sağlığı pek iyi değil. Bu arada adım ‘küçük kız’ değil, ‘Kırmızı Başlıklı Kız.’ ”
       “Özür dilerim,” demiş kurt. “Bilmiyordum. Bak sana ne diyeceğim. Ben bir koşu gidip Büyükannene senin  yolda olduğunu haber vereyim. Yalnız sakın yolda  oyalanayım falan deme, olur mu? Başına bir şey gelmesini istemeyiz, öyle değil mi?”
Kırmızı başlıklı kız
       Kurt  oradan  hemen  sıvışmış!  Çünkü  yakınlarda  bir  oduncu  dolaşıyormuş.  Eğer  kızı
hemen orada yerse, oduncunun kızın yardımına koşacağını biliyormuş.
       Kırmızı  Başlıklı  Kız,  çiçek  toplayarak,  kelebeklerin  peşinden  koşarak,  kuş  seslerini dinleyerek yolda  ağır ağır ilerlerken kurt kestirmeden Büyükannenin evine varmış, kapıyı çalmış.
       “Kim o?” diye seslenmiş içeriden yaşlı kadın.
       Kurt  sesini  değiştirerek, “Benim,  Kırmızı Başlıklı Kız,” demiş. “Çayın yanında yemen için sana çörek getirdim.”
       “Kapı açık güzelim,” diye seslenmiş Büyükanne. Kurt hemen içeri dalmış. Öyle açmış ki! Günlerdir hiçbir şey yememiş. Bu yüzden Büyükanneyi çiğnemeden bir lokmada yutuvermiş. Biraz sonra Kırmızı Başlıklı Kız Büyükannenin kapısını çalmış.
       “Kim o?” diye seslenmiş kurt yumuşak bir sesle.
       “Benim, Kırmızı Başlıklı Kız.”
       “Kapı açık güzelim,” diye seslenmiş kurt. “İçeri girebilirsin.”
       Kırmızı Başlıklı Kız bir an için tereddüt etmiş. ‘Büyükannemin sesi ne kadar da garip böyle?’  diye  düşünmüş.  Sonra  büyükannesinin  hasta  olduğu  gelmiş  aklına  ve  kapının mandalını kaldırıp açarak içeri girmiş.
       Kurt,  Büyükannenin  geceliğini  giymiş,  onun  başlığını  ve  gözlüğünü  takmış  yatakta yatıyormuş. Yorganı boğazına kadar  çekmiş, içerisi karanlık olsun ve suratı fark edilmesin diye de perdeleri iyice kapamış.
       “Elindekileri oraya bırak da yanıma gel canım,” demiş kurt.
       Kırmızı Başlıklı Kız çöreği yatağın yanında ki küçük masanın üzerine koymuş, ama hemen kurdun yanına gitmemiş. Çünkü Büyükannesi bir tuhaf görünüyormuş.
       “Kolların neden bu kadar büyük Büyükanne?”
       “Seni daha iyi kucaklamak için!” demiş kurt.
       “Kulakların neden büyük, peki?”

 
       “Seni daha iyi duyabilmek için!” demiş kurt.
       “Gözlerin neden kocaman, peki?”
       “Seni daha iyi görebilmek için,” demiş kurt.
       “Dişlerin neden sivri peki?”
       “Seni daha iyi yiyebilmek için,” demiş kurt.
       Bunu  söyledikten  sonra  kurt  artık daha  fazla kendine engel olamamış ve  yorganı bir tarafa atarak  yataktan fırladığı gibi Kırmızı Başlıklı Kızı bir lokmada  yutuvermiş. Sonra da karnı doyduğu için keyfi yerine gelmiş ve uykuya dalmış.
       Ama   ne   var   ki   kurt   çok   kötü   horluyormuş.  Evin  önünden   geçen  bir   avcı  onun horultularını duymuş. Büyükanneye kötü bir  şey  mi oldu acaba, diyerek kulübeden içeri girmiş. İçeri girer girmez de orada neler olduğunu hemen anlamış.
       “Aylardır senin peşindeyim pis yaratık,” diye bağırmış avcı ve kurdun kafasına elindeki baltanın sapıyla vurmuş. Sonra da önce Kırmızı Başlıklı Kızı, sonra da Büyükanneyi dikkatle kurdun içinden çıkarmış. İkisi de sapasağlammış.
       Büyükanne, Kırmızı Başlıklı Kızın ona getirdiği çöreği afiyetle  yemiş. Kırmızı Başlıklı Kız  büyükannesine  bir  daha  hiçbir  kurdun  sözüne  kanmayacağına  dair  söz  vermiş.  Eve dönerken tavşanların saklandıkları yerlerden çıktıklarını görmüş. Tavşan Ormanı yine eskisi gibi tavşanlarla dolu bir orman haline gelmiş.

Sayfalar